"Bu kadar eleştirdiğim Beşiktaş yere göğe sığdırılamayan Galatasarayı nasıl oldu da 4üncü ve 65inci dakkalar arasında oyun olarak ezdi?" diye bitirmiştim bi önceki yazıyı.
Pardaillan gibi optimist Galatasarylılar bunun cevabını hemen yorgunluk ve ilk golden sonra maçı rölantide oynama isteği olarak verirler. Bense biraz daha gerçekçi olucam. Yorgunluğu kabul etmekle beraber başka problemlere değineceğim.
Galatasaray, Beşiktaş karşısında birinci ve ikinci gol arasındaki zaman diliminde ayağında hiç top tutamadı. Bunun en önemli nedeni bana göre orta sahadaki Topal ve Sarp ikilisi. Mücadele etmelerine rağmen kaptırdıkları toplarla Galatasarayın bir türlü oyunun oturtamamasında başroldeydiler. Daha doğrusu kaptırdıkları toplardan ziyade, hızlı düşünüp, hızlı oynayamamaları takımı oyundan iyice düşürdü. Galatasarayın hücumundaki futbolcular hızlı futbol oynanmadığı sürece önemlerini kaybediyorlar. Keita, Kewell, Baros sıradanlaşıyor.
Galatasaray Ayhansız oynadığı iki maçta da iyi futbol oynayamadı. Sene başında en çok konuşulan iç transferi yerine Elanoyu almak, bu sıkıntı devam ederse Rijkaard-Neskens ikilisinin hanesine eksi olarak yazılır.
Ben açıkçası Caner'den umutluyum iç olarak ama dün oyuna girdikten sonra çok acemi oynadı. İnşallah ilk maç acemiliğidir. Galatasarayın soğuk kanlı bir içe ihtiyacı var. Yoksa Barış, Sarp, Topal gibi adamlar mücadele konusunda yeterliler, tek eksikleri top ayaklarına geldiğinde hızlı düşünmek ve uygulamak.
Beşiktaşın daha etkin olmasının bir başka nedeniyse Galatasarayın tam Beşiktaşın istediği rakip olması. İyi kapanan Beşiktaş Galatasarayı daha da zorlayabilirdi fakat Denizlinin seçimleri bunu engelledi.
Arda ve Barosun kötü futbolları da Galatasarayın topu tutamamasında ve oyununu kuramamasında etkendi. Arda için yorgunluğu kabul ederim ama Baros birkaç haftadır kayıplarda. Sezona çok iyi başlayan Nonda düşünülmeli.
Hem girdiği pozisyonlar hem de o pozisyonları değerlendirememesiyle Serdar Özkan bence maçın adamı. Çok hızlı ve yetenekli. Ceza sahasında vurup direği yalayan iki pozisyonda defansı yerlerde süründürmesi bunun kanıtı. Ama demek ki vuruş altyapısı eksik.
Hakeme gelince, ben olsam hem Tabatayı hem de Sarpı atardım. Ferrariye hiç bişi göstermezdim. Ferrarinin pozisyonu Kadıköydeki 4 kırmızı kartlı maçta Hasan Şaşa gösterilen kırmızı karta benziyor. Bence ikisi de kötü niyetli değildi.
Leo Franconun ki kırmızı gibi geliyo bana ama zor pozisyon.
Ama asıl Serdar Özkana yapılan iki tane faul var. Tam hakemin gözünün önünde. İkisini de çalmadı.
Ernst de iyi topçu. Gökhan Gönülle beraber rakiplerden isteyeceğim iki oyuncudan biri.
En conclusion, Galatasaray o kadar abartıldığı kadar iyi değil. 5 haftada olması da mümkün değil. Daha hızlı top oynamaya başlamazlarsa Uefada sıkıntı olur. Ligdeyse antrenörsüz bile şampiyon olmuş takım olarak bu kadroyla sonuna kadar Fenerle beraber gider. Hakem ve şans yanında olan takım şampiyon olur.
Ha bu arada Rüştüyü unuttum ama zaten söylenecek de çok bişi yok. Herif Rijkaardı görünce sıçıyo demek ki...
Labels:
besiktas,
Galatasaray
3 comments:
ben denizliye bu kadar yuklenilmesini anlamiyorum. evet bjknin kadrosunu gordugumde bende sasirdim ama sonucta o ilk dakikalarin atesi sondugunde, yaptigi secimlerin o kadar da yalnis olmadigi ortaya cikti ki denildigi gibi macin buyuk bolumude besiktas kontrolunde gecti. Gsnin topu tutamamasinin asil nedeni sarp'in topal'in top kayiplarindan, arda'nin baros'un yorgunluklarindan cok, ortasahayi 5 adamla parselleyen denizli'ydi. Bakmadim ama buyuk ihtimalle topla oynama yuzdeside konuk takim lehinedir. Eger ki kapanacak bi kadroyla maca ciksalardi, bu sefer orta saha egemenligi tam tersine donerdi. Yalniz denizli'nin plani iki yerde sicirdi. ilki ilerdeki nihat tercihiydi. nihat'in elegini asali cok oldugu artik gozle gorulen bir gercek, bu kadar israr kotuyu daha kotuye goturmekten baska bi boka yaramiycak belliki. mac basladiginda nihat yerine bobo veya nobreyle baslasaydi keske demistim ama bobo girince gordumki, o da coktan bitmis, okeye donuyor. soyle bir bakinca forvet bollugundan bahsedilen besiktastaki forvetlerin niteliksizligide ayri bi dram olarak karsimiza cikiyor ztn. ikinci hata ise keitanin karsisina koybasi'ni koymasiydi. fazla irdelemeye gerek yok bu ismailden ne koy olur ne kasaba. keita osurta osurta bi hal oldu herifi. onun yerine oraya ekrem'i koysa yada hic olmadi klasik uzulmez'i koysa, gs orayi o kadar rahat koridor yapamazdi.
bi de rustu vardi ama oztn bambaska
Yorum Gönder