Olmadan dalinda curuyenler burda toplaniyor

28 Mart 2009

Amansizlar


Once 11’leri yazalim
Turkiye

Volkan

Gokhan - Emre - Hakan - Ibrahim

Tuncay - Aurelio - Emre – Arda

Semih – Nihat


Ispanya

Casillas

Ramos – Pique – Albiol – Capdevila

Xavi – Senna – Xabi Alonso – Cazorla

Torres – Villa

Isin acikcasi ben bu Ispanya maclari icin gereksiz heyecan yaptim, resmen yerimde duramiyorum. Ne aptal aptal iddialara girmedigim kaldi, ne tanimadigim adamlarla anlamsiz tartismadigim. Bu duygular icersinde uzun bir yazi yazmak niyetindeyim sevgili denkmi sakinleri. Gordugum ve okudugum kadariyla Signor Terimde benle ayni heyecani paylasiyor olacakki, iddiali aciklamalar yaninda ustte yazdigimiz kadroyu secmis. Sahsen bu atak agirlikli kadroyu begendim, defans ozrumuzu sagir sultan bile duymusken, Ispanya gibi takimin karsina defans agirlikli bi kadroyla cikmak intihar olurdu. Kadroya bakarsak sahada kora kor mucadele edecek bir milli takim izleyecegimizden eminim. Dolayisiyla erken gol yesekte, atsakta macin bitis dudugune kadar yuksek tempoda gecmesini bekliyorum.

Isin zevkine biraz teknik analiz yaparsak, dananin kuyrugunun buyuk ihtimal orta sahada kopacagini soyleyebiliriz. Aslinda Ispanya’yi hepimiz biliyoruz kisa, bol pasla rakibi bunaltan, dengeyi bozudugu anda da bir arapasi yada iki verkacla kaleciyle karsi karsiya kalabilen bir takim. Takim oyunlarinin yaninda futbolculari da kiskanilacak derecede bireysel yetenekler sahipler. Yarin sahada olacak bi Xavi, bi Torres yada Villa’nin yetenek ve form birlikteligi acisindan, bugun nerdeyse dunyada alternatifi yok. Yine de Ispanya’da sahsi olarak en begendim iki oyuncu’nun ilk 11’de olmamasi bizim icin buyuk avantaj. Iniesta’nin oynamayacagi zaten biliniyordu ama Silva’ninda kenarda oturmasi, orta saha savasini benim gozumde biraz daha dengelemis durumda. Ispanyolarin pas trafiginin yuku buyuk ihtimalle Xavi’nin ustunde olacak, Xabi Alonso’da atmayi cok sevdigi uzun toplarla Villa’yla Torres’i defansin arkasina kacirmaya calisacaktir.

Bizde ise milletin box-to-box’ta diye tabir ettigi en komple oyuncumuz Hamit’in olmamasi buyuk eksiklik ama bu eksigi kapatmakta takim arkadaslarinin gorevi. Orta sahamiza baktigimizda Arda ve Aurelio'nun zaten formda oldugunu goruyoruz, Tuncay’da yine kirmizi yanaklariyla elinden geleni yapacaktir. Geriye bir tek Emre pasa kaliyorki, artik bu kadar elestiriye ragmen Terim hala onu ilk 11’e koyuyorsa, o da sahaya cikip catir catir topunu oynayacak, artik asagisi kurtarmaz cunku. Aksadigi yerde de takima direnc getirecek Ayhan’i devreye sokucaktir Terim. Sahsen Xavi-Xabi (bu ne lan teletabi gibi) ikilisine birebir markaj yapilmayacagini, yapilsada pek bi ise yaramayacagini dusunuyorum. Nevertheless, Aurelio ve Emrenin hatta Arda’nin ortasahayi cok iyi parsellemeleri lazim, orasi kesin. Tuncay’sa buyuk ihtimalle daha ileriye donuk, forvete destek veren bir goruntude olacaktir die tahmin ediyorum. Zaten ilk bakista dizilis 4-4-2 gibi gozuksede oyun icinde daha cok 4-3-3 gibi oynanacak gibi geliyor bana yoksa suphen mi var?

Ikinci kilit nokta defansimiz ki maalesef defans oyunculari yonunden sanssiz oldugumuz bir gercek. Hakan Balta en iyi ihtimalle idare edecektir. Gokhan Gonul’le Deli Ibo’nunda iyi savunmacilar olmadigi bir gercek. Su ilk onbirdeki en nefret ettigim adam olan Emre Asik ne yazik ki defans 4’lumuzde klasik anlamda defans yapmayi bilen tek adam olarak gozukuyor. Hepsi iyi niyetle oynayacaktir ama Villa ve Torres’i tutmakta her babayigidin harci degil. Simdi bu ikiliye adam markaji versen bi dert, alan savunmasi yapsan bambaska dert. Sahsi kanaatim en iyi cozumun defansla orta sahamizin birbirine hem dikey hem yatay duzlemde normalden daha yakin oynamalari ve bu ikilinin hareket alanin daraltmak yonunde oldugudur. Bilgilerinize arz ederim. Hem bu dahiyane plan sayesinde harale gurele icersinde Gokhan’la Deli’de pozisyon alma eksiklerini kapatabilirler. Bunlarin disinda bu takimda bir Ibrahim Toraman niye yoktur buna da birinin cevap vermesi lazim.

Forvet hattimiza hic deginmiyorum, nede olsa Semih’in oldugu yerde illa gol olur. O atamasa Kahveci sallar zaten bitane.

Genel olarak baktigimizda oyunu yavaslatalim, ayaga top yapalim gibi fantazilere hic girmiyorum cunku belliki bunlar kanimizda yok. Tempoysa tempo, hizsa hiz artik Ispanya citayi nereye koyarsa bizimde oraya parmak ucuylada olsa degmemiz lazim. Isin asli iki macinda beraberlikle bitecegine inanmiyorum, dolayisiyla ya yenicez ya yenilcez. Hal boyleyken taktik maktik, futbolcular sahaya ciktiginda klasik sekilde yalan olacak. Belki kalede Casillas’imiz, ortada Xavi’miz, forvette Villa’miz yok ama bizimde yuregimiz var birader. Suphesiz cok klise ama bunuda demezsek icimizde bu maca dair umit kalmayacak. Zaten alemde kime sorsan Turkiye maci sonuna kadar birakmayan cok savasci bi takim diyor artik. Ispanya su kadar mactir yenilmemis, Bernabeu kaleymis ben anlamam, Cornell aganin da dedigi gibi;

I've seen angels fall from blinding heights
But you yourself are nothing so divine
Just next in line
5 comments

27 Mart 2009

Los Maradonianos


28 Mart gunu Turkiye’de butun gozler Bernabeu’ya cevrilmisken, bazilarinin bir gozleride El Monumental’de olacak. Arjantin kendi evinde Venezuela’yi agirlarken ayni zamanda Maradona’da Arjantin teknik direktoru olarak ilk resmi macina cikacak. Kisa gecmisine bakarsak elimizde Iskocya ve Fransa maclarindaki galibiyetlerle iyi bir baslangic yapan ama Riquelme skandaliyla da kafalarda soru isaretleri uyandiran bir Maradona var. Iki hazirlik macinda da oynatilmayan Roman pasa, takimin beyni konumundan, mahalle macinda oynatilmayan cocuk durumuna dusmeyi kabul edememis olacak ki, gectigimiz gunlerde Maradona’nin basinda oldugu bir milli takimda oynamayacagini aciklama geregi duydu. Milli takimlarda zaman zaman boyle sikintilarin olmasi gayet normal, yalniz mevzu Arjantin’in futbol tanrilari arasinda gecince isler biraz daha heyecanli oluyor tabi.


Riquelme’nin kadro disi kalmasinin sebebinin, Maradona taktiksel oldugunu aciklamis. Son iki mactaki ve Venezuela macina cikacak muhtemel kadrolara bakarsak, 4-3-3 dizilisiyle, defansta saglam, forvet hattinda hizi one cikaran bir taktik anlayisi goruluyor. Bu sistemde Riquelme tarzi klasik bir 10 numaraya yer olmadigi gun gibi ortada. Ben sevmem zaten ama Riquelme’nin seveni coktur, Boca taraftari Maradona’yi coktan hain ilan etmis bile. Arjantin basininda da (cok yakindan takip ederim) bu konu ustune o kadar cok yazilip, cizildiki mevzunun boku cikti cikacak. Bu olayla alakali Riquelme’den bosalan 10 numarayi kim giyecek geyigide ayri bir tartisma konusu. Gozler Messi’ye cevrilmis durumda ama o da ben vakur tavrimi bozmam kardesim der gibi devamli yuvarlak demecler vermekle mesgul.


10 numarayi kim giyer bilemem ama ilerdeki messi-aguero-tevez uclusune bakinca Venezuela’ya on numero bi tarife yoldaymis gibi gozukuyor. Orta sahada Mascherano ve Gago’nun yeri garanti gibi yalniz bu Gago’nun olayi nedir biri bana anlatsin. Yumurta gibi Cambiasso kadro disiyken Gago’nun ilk onbirde isi ne? Blendax reklami degilki bu sirma sacli gagoyu alip, kel cambiossuyo acikta birakiyosun. Ayrica Zanetti efsanesi dururken Mascherano'yu kaptan yapmak nedir ey Maradona soruyorum sana. Lan bide gitmisin Pele’ye gay demisin. Yahu insan once bi aynaya bakar, kendini bilir. Alemde yapmadigin ibislik kalmamis hala utanmadan konusuyosun, kaybol lan, kaybol gozum gormesin.


Arjantin'in beklenen kadrosu su sekil:


Juan Pablo Carrizo


Javier Zanetti - Daniel Díaz - Marcos Angeleri - Gabriel Heinze


Fernando Gago - Jonás Gutiérrez - Javier Mascherano


Lionel Messi - Sergio Agüero - Carlos Tevez


Venezuela'nin kadrosunu bilmem ama kizlarini iyi bilirim
0 comments

Ronaldo Freekicks Top 5


http://www.ajansspor.com/video/v/20090326/ronaldonun_frikik_stili_(top5_frikik).html

Kendisini hiç sevmem ama iyi topçu. Frikikleri de bi değişik kullanıyor.
0 comments

Alexandros Vasmoulakis



0 comments

Gece Maçı


İspanya-Türkiye maçı cumartesi gecesi TSİ 23.00'da başlayacakmış.
Böyle skandal olur mu?
İspanya Ligi maçı değil ki bu. Uluslararası maç.
İspanyollar kendi başlarına nasıl karar veriyorlar?
Bizim federasyondan kimse "bizim memlekette gece yarısında maç izlenmez" demiyor mu?
Nerde bu devlet? Nerde bu UEFA? FIFA?
1 comments

25 Mart 2009

Ukraynalılar Kadıköy'e gelir mi?


Galatasaray elendikten sonra Uefa kupasında Dinamo Kiev'i ve Shaktar'ı destekliyorum.

Kahpe felek yüzünden ikisinin birden finale çıkma şansı yok. Çeyrek finali geçseler bile yarı finalde birbirleriyle karşılaşacaklar.

Ben biletimi aldım bekliyorum. Onlar gelmezse mantarcığımla uçak biletimizi alır, biz onlara gideriz.
1 comments

Banker Bilo


Filmin sonunu herkes bilir. 
Anadolu'nun saf delikanlısı Bilo, Maho'nun şirketini ele geçirir ve istediği gibi at koşturmaya başlar. 
Bizim Bülent de Galatasaray'ı kendi oyuncağı zannetti ve küçük kaprislerine alet etmeye başladı. 

Lincoln olmadan bu takımın şampiyon olma ihtimali sıfır. 
Ayrıca ne yaptı Lincoln? Oyundan çıkarken tepki veren milyon tane adam var. 30 yaşına kadar kimse adam edemedi de Bülent mi adam edcek Lincoln'ü?

Haa.. Takıma süper top oynatıyorsundur da bu kaprisleri anlarım. 
Bülent geldiği günden beri tek maç dahi top oynamadı Galatasaray. 
O zaman günahı neydi Skibbe'nin?

Hamburg maçı 2-2 olunca, Lincoln oyundan çıkarken "Şampiyonluğu da verdi" demiştim. Eskişehir maçından önce oynatmayacağını öğrenince o maçtan da umudumu kestim. 
Önümüzdeki seneye bakıcaz dicem ama bu yönetim anlayışıyla uzun süre dükkanları kapadı Galatasaray...
4 comments

En Büyük Golcü Ersen Martin!



1 comments

23 Mart 2009

Dede kasiniyosun

biri kalkti dio, biri zar tutuyo dio, rezil ettin bizi dede, rezil.

1 comments

Like a stone

Kendisiyle cok ciddi dusunuyorum
#1, #2, #3, #4, #5
0 comments

Soccer mom



1 comments

Gecmis zaman olur ki

Cogunluk Coulibaly'i hatirlar, bi zamanlarin sempatik afrikali topcu furyasinin en renkli isimlerindendi. Her turlu pustluk vardi bunda, ne Ali Sami Yen'e isemedigi, ne Fenerbahce'ye hareket cekmedigi kalmisti. Reklamlarada cikti, Televole'de sebeklikte yapti. Bu nevi sahsina munhasir kardesimiz, ne sahalarda ne Anadolu'da basmadik yer birakmamis, o klup senin bu klup benim dolasmisti. Iste lule lule saclari, yampiri turkcesi ve fantastik bir ropartajiyla Kolibali.


Türkiye’nin ilk zenci antrenörü olacağım

Fernand Coulibaly (31) Türkiye liglerindeki en istikrarlı yabancı futbolcu. İstikrarı oynadığı futboldan değil, Türkiye'de en uzun kalan yabancı futbolcu olmasından kaynaklanıyor.

Bir başka özelliği de şimdiye dek hiç İstanbul takımlarında oynamaması. Avukat annesi ve veteriner babası Mali'den ayrılıp Fransa'ya gidince, Coulibaly beş yaşından sonraki hayatını Fransa'da geçirmiş. 14 yaşında girdiği futbol okulundaki arkadaşları arasında Pascal Nouma ve Zidane var. Onun için büyücü diyenler de çok, dini imanı paradır diyenler de... Her ne kadar ‘‘inan bana ki vallahi billahi parayla işim çok yok’’ dese de, iki lafından birinin para olması onun bir homo-ekonomicus olduğuna işaret ediyor.

Hangi macera seni Türkiye'ye sürükledi?

- Afrika Kupası için Tunus'ta maç yapıyorduk. Beni bir Türk menajer görmüş ve beğenmiş. Tuttu kolumdan beni Adana Demirspor'a getirdi. O sezon Adana Demirspor küme düştü.

Sekiz yıldır Türkiye'den başka bir yere kımıldamadın hiç. Seni buraya maddi mi yoksa manevi aşk mı bağlıyor?

- Mecburen burada kalıyorum. Fransa'ya dönemem. Ama buraya alıştım, çok seviyorum. Rahatım yerinde. Türkiye'de futbolda iyi para var. İngiltere için bir teklif getirmişlerdi bakmadım bile. Futbolu bıraktıktan sonra menajerlik yapacağım, belki de Türkiye'nin ilk zenci teknik direktörü ben olacağım.

Didi vardı. Onu zenci saymıyor musun?

O sahte zenciydi. Melezdi.

Fransa'ya girmen mi yasaklandı? Niye dönemiyorsun?

- Askerlikten kaçtım. 18 yaşında Arabistan'da oynarken, gel askerlik yap dediler. Burada kazandığım paraları verin, hergün askere giderim dedim. O yüzden Fransa'ya giremiyorum. Yedi sene memlekete girmeme cezası veriyorlar. Altı yılım doldu.

Türkiye'de hep Anadolu takımlarında oynadın. İstanbul takımları seni harcar diye mi düşündün?

- Kesin harcarlardı. Bak Pascal Nouma hemen gitti. Halbuki bir sene daha zaman verselerdi, Türkiye'yi çözer ve hiç sorunsuz oynardı. Benim için sahtekar dediler. Bir maç oynarsa üç maç oynamaz diye dedikodular çıkardılar. Yanlış ve kötü düşündüler hep benim için. Kavga çıkarırım diye korktular beni transfer etmeye.

Sen çözdün mü Türkiye'yi?

- İnan bana ki vallahi çözdüm. Ne kadar sahtekarsan, o kadar iyisin burada. Herşeyi yapacaksın ama gizli yapacaksın. Yoksa başın belaya giriyor. Teknik direktöre hata yapıyorsun, ya da başkana, sen bana yalan söylüyorsun, denmiyor. Allahım yarabbim, kimse kabul etmiyor ki böyle bir şeyi. Herkes, tamam başkan haklısın, evet hocam doğrusun, diyor. Yalaka çok. Ama burayı anlamak için bir değil, en az üç yıl lazım. Bak Pascal Nouma çözemediği için gitti. Çözseydi benim gibi rahat ederdi.

Paragöz olduğun söyleniyor. Dinin imanın para mı?

- Coulibaly'nin parasını ver Coulibaly sorun olmaz. Ben profesyonelim. Türkiye'de kimsem yok. Eşim bile yok. Akşam eve gidince hemen yatak odasına gidiyorum. Sabah da antrenmana. Ben neden bunu yapıyorum? Para kazanmak için. Sözleşme imzalıyoruz. Para ödenmesi konusunda sorun çıkar diye bir madde yok. Baştan söyleseler o zaman sorun çıkarmam. Ama pazartesi gel paranı al diyorlar, olmuyor çarşamba gel diyorlar. Günler bitmiyor bir türlü.

Para için kimleri, neleri satarsın?

- Kimseyi satmam. Ben para alıyorum ama dağıtıyorum da. Anneme kardeşlerime. Gel boşken benim memlekete gidelim birlikte. Beni herkese sor, herkese yardım ederim.

Maça çıkmadan önce uğurların var mı?

- Tüm topçuların uğurları vardır. Ben her iki kaleye iki ayağımla vururum. İlk sağa, sonra sol köşeye vururum. Sonra öbür kaleye koşup tekrar vururum. Böyle yapınca büyü yaptım sanıyorlar.

Haksız sayılmazlar. Mali'de kara büyücüler var. Büyü yaptırıyor musun?

- Bir Afrikalı büyü yaptırmadım derse inanma. Yalan söylüyordur.

Pahalı mı büyüler?

- Çok pahalı. Büyü sonucu sen iyi para kazanacaksan büyücü de o paradan pay ister.

Futbolu bıraktığında kazandıklarını afiyetle mi yiyeceksin? Ticaret mi yapacaksın?

- Buradaki bankalara güvenmiyorum. Bir bankanın tabelası bir gün var birgün yok. Mali'ye de güvenmiyorum o yüzden paralarımı Fransa'ya yatırıyorum. Ama memlekette bir diskoteğim var. Türkçe bir isim verdim. Bir Tanem.

Avrupa'da Coulibaly isminde birkaç futbolcu daha var. Sizin aileden hep futbolcu mu çıkar? Yoksa bu soyadları tesadüf mü?.

- Mali'de halkın yüzde 60'ının soyadı Coulibaly'dir. 13. yüzyılda bir kralın adı Mamadu Coulibaly idi. Onun için nerdeyse herkes Coulibaly.

Forma numaranın 27 olmasının özel bir sebebi var mı?

-Gaziantep'in plaka numarası. Ne kazandıysam Gaziantep'teyken kazandım. Orada meşhur oldum. Antep'i çok sevdim. Antepliler de beni sevdi.

Sahada kızınca Türkçe mi, Fransızca mı küfrediyorsun?

-Türkçe daha iyi. Sahada o kadar küfür var ki zaten ben Türkiye'de merhabayı bilmezken orospu çocuğunu biliyordum.

Küfür etmek ya da küfür yemek sende ne etki yapıyor?

-Bana ne kadar küfür ederlerse motivasyonum o kadar yüksek oluyor. Küfür güzel bir şey sonuçta. Motive ediyor. Özellikle rakip taraftarların küfretmesi hoşuma gidiyor. Ondan sonra benim kafada tek bir şey var. At şu golü git, onlara bir hareket yap.

Türk erkeğinde tek posta hiç duymadım, kiminle konuşsam iki posta, üç posta

Avrupa'da erkekler kadınları o kadar sevmiyor. Avrupalı erkekler Türkler kadar güçlü değil. Türk erkekleri çok güçlü. Ne zaman biriyle konuşsam, üç posta, dört postadan bahsediyor. İlk defa böyle birşeyi Türkiye'de duydum. Ben Avrupa'dayken iki posta bile duymadım. Kardeşim bu ekmek, pilav değil ki...Ye bir kere yeter. Türkiye'de hiç, tek posta duymadım.

1 comments

22 Mart 2009

Es-Es maçından sonra ...

Büyük kaptan bugün taraftarın gözünde son kredini de tüketti. Sorun mağlubiyet değil Mehmet Güven - Kewell değişikliği herşeyden önce ve hatta oyuna girmeyen (sakat olduğunu söylediği) Lincoln'u oyuna almaması bu krediyi bitiren nedenler aslında.

Lincoln'e ayrı bir parantez açmak lazım, adam maçta çıkarken pazarda dolaşır gibi bazen eli cepte bazen arkada birleştirmiş şekilde gayet rahat keyfi yerinde bir şekilde yürüyordu sahada. Ben o adamın o halini gördükten sonra o herifi oyuna zaten almam.

Maçta aklımda kalan tek olay numaralıda önümde çıkan kavgaydı hele yanımda uçarak yumruk atan adam ayrı bir şov oldu benim için.
1 comments

Blog Archive