Olmadan dalinda curuyenler burda toplaniyor

22 Şubat 2010

Üstad




Spor Programlarından Derlenmiş Sözleri

*Psikolojisi normal adam başarılı hakemlik yapamaz. Doğal olarak ne çıkıyor burdan? *Çok başarılı hakemlerin bir çoğu psikopattır.
*Raul futbolcu falan değil. Bana Raul demeyin. Raul mu Fatih Tekke mi? Hadi hadi çabuk bak başlıyoruz yine analize; Raul mu Fatih Tekke mi?
*Zdravkov'un bu yediği gole uyuzum.
*Ağzınla kuş tutsan. Ne kuşu! Ejderha tutsan bunlara yaranamazsınız.
*Bakın mesele laf sokmaksa benden iyi kimse iyi laf sokamaz. Başlayayım mı laf sokmaya?" (Ahmet Çakar, programın başından beri kendisine laf sokan Ziya Şengül'e)
*Ben futbolun realist yüzüyüm.
*Ben heykeltıraşım.
*Vırvırın kralını ben yaparım da lisanına hakim değilim.(Lucescu'ya hitaben)
*Ben size geri zekalı demedim, zeka geriliği var dedim.
*Beyler üçünüze birden teessüf ederim. Beni, çok birden, sinirlerimi kaldırdınız.
*Bu Del Bosque, Ziraat Bankası önünde emekli maaşı için kuyruk bekleyen emekli adamlara benziyor.
*Bülent Demirlenk’le ilgili görüşlerimi burada anlatmaya kalksam, bunun sonu ta Kennedy suikastına kadar gider.
*Çiftçilik yaparken Leopar saldırısıyla hayatını kaybedebilir. (Afrikalı siyahi oyuncuları tanımlarken)
*Fenerbahçe'de bir oyuncu vardı, Tehoe! Su taşırdı takımda.
*Futbol playstation değildir.
*Gay'im diyen hakem var.
*Geçenlerde Antalya'ya gittim. Verdiler elime bir sopa.
*Hakemler bir sabah uyanacaklar ve onlara Merkez Hakem Komitesi bir ilkbahar sabahı kulaklıkla uyandın mı hiç? diye soracak.
*Her kim ki vicdan muhasebesi yapmıyorsa adam değildir, şerefsizdir, insan değildir.
*Hiçbir Beşiktaşlı yönetici maymun değildir, Beşiktaş Başkanı da hayvan terbiyecisi değildir, Beşiktaş Yönetim Kurulu da hayvanat bahçesi değildir!(Ahmet Çakar, istifa eden Beşiktaşlı yöneticinin "Yönetim kurulunda maymun gibiydik!" sözünü değerlendiriyor)
*İlhan'ın henüz iki 45 dakika, yani bir 90 dakika çıkaracak gücü yok.
*Koller kim ya! Mona Lisa'nın erkek hali.
*Korkuyorum beyler.(Rtük Başkanının haksız yere programa müdehale etmesinin ardından)
*Mustafa hoca hangi kanalda karşıma çıkmak istiyorsa, BBC, Rai Uno, Rai Tre...
*Oğuz artık mümkünü olmayan, irreversible, çok zor bir yola girmiştir.
*Oğuz'u bırak nadasa, bir yıl gözükmesin.
*Olimpiyat Stadında kurtlarla göz göze geldim.
*Romantik görüntüler görüyor musun? (Fenerbahçe-Kayserispor maçında oyuncular kavga ederken)
*Sayın Şengül, lütfen çetrefilli çetrefilli konuşmayın.
*Sen Arjantin'in varoşlarını bilir misin? Jeepler'de gece kulüplerini dolaşmaya benzemez bu işler.
*Shaq adamsa Miami'yi şampiyon yapsın.(Miami Heat o sene yani 2006 yılında Shaq ve Wade ile Şampiyon oldu.)
*Bu klübe bizim kuzenler Mert ve Bilgin`den birini koysam Guiza`dan fazla gol atarlar.
*Spor basını terbiyesizdir ben de onlardan biriyim.
*Şimdi birazdan sizi Kezman'ın çocukluğuna götürecem.
*Şovsa hoş değil, şov değilse sen hoş değilsin.
*Yaptığı hareket kesinlikle dangalıklıkdır. Bakın 'dangalıklık' derken hakaret olarak söylemiyorum.
*Keyif almak istiyorsanız Cenevre'de bir lokanta ismi vereyim, oraya gidin, dönme dolaba binip keyif alın. (Euro 2008'de ATV Santra programında Kazım Kanata)
*İlk defa ben Bünyamin Gezer’in dişlerini gördüm. Ona birisi demiş ki: Gül! Bünyamin gülme kardeşim! Gülmek için kendini zorlama. Gülmek için kendini zorladığında sempatik olmaya çalışan, lütfen beni bağışla, espri anlamında diyorum; gülmeye çalışan bir vampir gibi oluyorsun. Bunu yapma.
*Telegol programında:Bünyamin Gezer çirkin fakat seksi bir erkek.
*Santra programında:Kazım ben senin burun kıllarından ne düşündüğünü anlıyorum
*Erman Toroğlu yüzünden beni gürcü sınırında boğuyolardı.
*Metin Tokat adamsan(kendine has söyleyişiyle) yarın beni ararsın.
*Galatasaray-Fenerbahçe maçında futbolcular arasındaki kavgayı anlatan Serhat *Ulueren'e: Hemen kes Orhan Ayhan'a benzedin.
*Beşiktaş'ın fikstürü Elm Sokağı Kabusu gibi... (Ligin bitimine 5 hafta kala - 2008-2009 sezonu)
*Aragones prostat takımıyla birlikte vakit geçirir. 5-10 yıllık ömrü kaldı.
*Bülent Uygun akıllı ol
*Arda Messi'nin sol bacağı olamaz
*Yemişim Ernst'i Ernst kim
*Bundan iki ay kadar önce siz Sayın Özdenak, bu stüdyoya kovboy şapkası takarak gelmediniz mi? Burası Kanaltürk'te bir spor programı stüdyosu mu yoksa Teksas'da bir bar mı? (Gökmen Özdenak'ın; Alex'in idmanda padişah kıyafeti giyip kavuk takmasını eleştirmesi üzerine)

Spor Programlarında Girdiği Diyaloglar

Ersin Düzen: Bir çok şey tuttu..
Ahmet Çakar: Hayır tutmayan da var. Shaquille O'Neal adam değil dedik, oyuncu değil dedik. Adam gitti NBA şampiyonu oldu. Tebrik ediyorum Shaq'ı.
Ersin Düzen: Tebrik ediyorsunuz?
Ahmet Çakar: Etmeyeyim mi?
Ahmet Çakar: Sen benim bukalemun olduğumu mu düşünüyorsun?
Kazım Kanat: Düşünmüyorum hocam.
Ahmet Çakar: Ama ben senin bukalemun olduğunu düşünüyorum...
Ahmet Çakar: Şimdi Kazım ve ben nereye gitsek huzur vermeyiz doğru mu?
Kazım Kanat: Ne diyorsun ya? Niye vermeyelim.
Ahmet Çakar: Ya kazım yapma. Huysuz adamlarız ikimizde...
Ahmet Çakar: Şimdi ben bu hakemin yaptığı hataya normal bir vatandaş gözüyle baksam...
Hakan Can: Sen normal bir vatandaş değilsin ama hocam...
Ahmet Çakar: Değilim tabii; ben anasının gözüyüm!
Ahmet Çakar: Ne oldu, Hassassın?
Kazım Kanat: Evet hassasım...
Ahmet Çakar: Özel günün mü?
Rıza Çalımbay: Benim kişiliğim ile ilgili konuşamazsın Ahmet Çakar!
Ahmet Çakar: Bir dakika, bir dakika. Sen şimdi IQ olayındasın galiba. Ben sana IQ'un düşük derken kötü bir amaç gütmedim. Bir lider doğru zamanda doğru karar verir. Sen veremedin. IQ olayı buydu. Yani kötü niyet yoktu Rızacım.
Rıza Çalımbay: Peki.
Ersin Düzen: Biraz da Anadolu'ya geçelim. Anadolu'daki izleyicilerimiz programımıza büyük ilgi gösteriyor.
Ahmet Çakar: Nereden biliyorsun?
Ahmet Çakar: Sen şimdi Benjamin Toshack'ı seversin..
Kazım Kanat: Seni de seviyorum ben.
Ahmet Çakar: O zaman ben Toshack oluyorum. Düz mantık. Aristo mantığı.
Ahmet Çakar: Sen şimdi o makasla saçımı mı keseceksin?
Kazım Kanat: Keserim kesmem sana ne?
Ahmet Çakar: Ben sana kesecek başka bir yerimi vereyim onu kes...
Güntekin Onay: Açıkçası ben sizin bazı sözlerinizi tercüme etmedim sayın Çakar, ağır ifadelerdi.
Ahmet Çakar: Ne???!!!... Güntekin sen ciddi misin?
Güntekin Onay: Evet, her sözünüzü tercüme etmedim.
Ahmet Çakar: Sahtekarsın sen Güntekin...
Ahmet Çakar: Ne o Kazım? Durakladın Hayrola?
Kazım Kanat Soytarı dedin bana. Daha ne konuşayım.
Ahmet Çakar: Ben sana soytarı demedim. Böyle konuşmaya devam edersen iş soytarılığa gider dedim.
Kazım Kanat: Ufuk Özerten kimdir biliyor musunuz? Ankara'da salam, sucuk, sosis satardı. Şimdi de hakemleri sucuk olarak görüyor.
Kazım Kanat: Doktor sen Fenerbahçe'nin UEFA'da final oynayacağını inanarak mı söylüyorsun?
Ahmet Çakar: Yok hayır. Yalamalık olsun diye söylüyorum Kazım abi.
Ahmet Çakar: Benjamin Toshack'ın bonfile ve kırmızı şarap istemesi karşısında "Acaba bizimle toshack mı geçiyor diye düşündüm"
Ahmet Çakar: Sen Futbolda sindirella sendromu nedir bilir misin?
Hakan Can: Yok.
Ahmet Çakar: Dur anlatayım.
Gürcan Bilgiç: Türk Milli Takımı beni tatmin etmiyor.
Ahmet Çakar: Tatmin olmuyorsan, bunun için farklı ilaçlar var.
Gürcan Bilgiç: Bordo-Milan maçında kafa golünü sizin attığınız söyleniyor. Şehir efsanesi olmuş hocam.
Ahmet Çakar: Hayır yok öyle bir şey, attıysam da ben attım, Zidane ortaladı, Dakika 85...Ancelotti'yle Costacurta'nın arasından kalktım, kafayı vurdum...Tamam!
Kazım Kanat: Kalkamazsın sen.
Ahmet Çakar: O zaman gençtim kalktım.
(Serdar Bali, konuyu 6 Pas programı sunucusu Melih Gümüşbıçak'ın yarışıp elendiği, Buzda Dans programına getirir.)
Ahmet Çakar: Dün akşam ibretle Buzda Dans yarışmasını izledim. Buradan jüriyi şiddetle kınıyorum.
Melih Gümüşbıçak: Hakemin kararı değil mi hocam?
Ahmet Çakar: Ne demek ya! Ben hakemleri eleştirmişim, Buz Dansı hakemlerini mi eleştirmeyeceğim?
Melih Gümüşbıçak: Nasıl yani, bana gelince hakemler kötü mü oluyor hocam?
Ahmet Çakar: Hayır ne demek ya. Orda sana gelene kadar elenmesi gereken isimler var, hakkın yendi! Ben sana ve o masum kanadalı kıza acıyorum. Sizi dün akşam yediler orda.
Gürcan Bilgiç: Hocam Zico'yla aranızda ne var gerçekten?
Ahmet Çakar: Onu ilerleyen saatlerde anlatırım, gözlerinden yaş gelir!
Gürcan Bilgiç: Bir oyuncu eksik oynayıp gene kazanan takım yok mu hocam? Var.
Ahmet Çakar: Bak gene Red Kit gibi konuşmaya başladın. Tanır mısın Red Kiti?
Gürcan Bilgiç: Tanımam
Ahmet Çakar: Bak ben sana şunu anlatayım...
Gürcan Bilgiç: Hocam sen şimdi burada sarı çizgiye bakarak yorum yapıyorsun değil mi?
Ahmet Çakar: Ekvator çizgisine bakarak mı yorum yapacağım! Tabi ki sarı çizgiye bakarak yorum yapıyorum.
Melih Gümüşbıçak: Hocam makyaj odasında söylediğini şimdi söyler misin?
Ahmet Çakar: Bu beni bağlar da, futbol sürprizdir. Fenerbahçe, Sevilla'dan turu geçsin. İlk programa bikiniyle çıkacağım. Demiştim. Burada iki sıkıntı var. Ben psikopat mıyım? Gay miyim? bu işlere gireceğim. Asla! Tövbe! Gecenin bu saatinde bunu yapmayın. İki, futbolda öyle bir sıkıntı olur ki adama bikini değil; jartiyer giydirir. Bakın Avustralya milli takımı ve faroe adaları... O zaman Faroe adaları falan yok. Daha yeni suyun altında. Üremeye başlamışlar. İlk üreyenlere demişler: Futbol oynar mısın? Pardon demiş. Sonra top demiş. Sonra bir milli takım yapmışlar. Bak Faroe adaları suyun altında diyorum...
Hakan Ünsal: Hocam, seni o durumda (bikinili) görmek isteyecek birinci kişi kimdir?
Ahmet Çakar: Burada mı? Gürcan Bilgiç tabi... Bakın, çok değer verdiğim, zaman zaman kızdığım olur ama her program sonrası okurum: antu.com. Burada fanatik zaman zaman objektif çocukları okuyorum. Şimdi buradan söylüyorum. Bakın 'bu bikini olayı' espriydi. Ben böyle bir şey söylemedim. Futbolda her türlü sürpriz mümkündür.
Serdar Bali:Hocam, bende en çok kaliteli bir ekşi sözlük var. Ahmet Çakar:Ekşi sözlük felaket!..
Serdar Bali:Oraya gir, orada çok güzel şeyler var.
Ahmet Çakar:Var mı senle ilgili de?
Serdar Bali:Var benle ilgili.
Ahmet Çakar:Bana neler söylüyorlar neler. Öyle deme onlar insanların, ekşi sözlük olsun, itü sözlük olsun, uludağ sözlük olsun. antu.com olsun. onlar her programda yarışma, spor... Kendi yorumunu yaptığı, kritiğini çıkardığı. Yaş ortalaması 18-30. Buradan gidip antu.com'a gireceğim.
Serdar Bali:Bordomavi.net var birde hocam bana karşı farklıydılar, değiştiler.
Ahmet ÇakarOna girip tahlil yapmam lazım...

Yarışma Programında Girdiği Diyaloglar

Yarışmacı: Teklifiniz az hocam, biraz daha yükseltin.
Ahmet Çakar: Ben Noel baba değilim!
Yarışmacı:Aslında yakışır size böyle sakallar, kırmızılar falan...
Ahmet Çakar: Teklifi 16 milyara düşürdüm!
Ahmet Çakar: En sevdiğin böcek hangisi?
Yarışmacı Ahmet: Kırkayak.
Ahmet Çakar: İnsan ağustos böceği der, karınca der, durdun durdun en soru işareti olan en sıkıntılı böceği severim dedin ahmet...
Yarışmacı Ahmet: ...
Ahmet Çakar: Ama sen hakkaten sapık bir adamsın ahmet...
Ahmet Çakar: Bana pinti de, teklifimi arttırayım.
Yarışmacı: Pinti'nin Allahısın hocam!
Ahmet Çakar: Evet, tebrikler, teklifimi düşürüyorum
Yarışmacı Ama hocam sen demedin mi pinti dersen teklifi yükselteceğim diye!
Ahmet Çakar: Ben sana pinti de dedim. Sen yanlış söyledin...
Ahmet Çakar:Kızım dünyada 60 kilo gelen insan ayda 6 kilo gelirse dünyada 72 kilo gelen insan kaç kilo gelir?
Yarışmacı:Hımmm...2 veya 3 hocam.
Ahmet Çakar:Oha be kızım sen üniversiteyi bitirmiştin di mi bırak sen üniversiteyi liseyi nasıl geçtin be kızım daha orantıyı yapamıyon.
Ahmet Çakar:30bin YTL ananızınak sütü gibi helal olsun hocam(Yarışmacı öğretmeni tebrik ederken..)
Ahmet Çakar:Ninja kaplumbağaların en sevdiği yiyecek hangisidir?
Yarışmacı:Ispanak
Ahmet Çakar:Yoğurtlu mu severlerdi yoğurtsuz mu?
Ahmet Çakar:Gülşah kızımız şu anda karşımda büyük sıkıntı içinde, aynı sıkıntıyı sizde yaşamak isterseniz 757 1 757 numaralı telefonu arayın.
Ahmet Çakar:Geçenlerde Türkiye'ye geldiler. Adamı maymuna çevirdiler. Bunu da söylemem lazım. Koskoca Kevin Costner Türkiye'ye geliyor. Kucaktan kucağa dolaşıyor. Hiç hoşlanmadığım şeyler. (Sert bir bakış atar ve ardından) Bir daha olmasın sevgili Kevin Costner... Şu an rejideki arkadaşlar diyor ki Kevin Costner benim ifadelerime çok bozulmuş. Bozulmazsan adam değilsin sevgili Kevin Costner...
Ahmet Çakar: A.Ç. ile atış poligonuna hoşgelginiz. (Soruların cevaplarını kafadan atacak olan yarışmacılara)
Yarışmacı: Acaba ozon bir gaz mı?
Ahmet Çakar:Bilemem, ben astronot değilim.
Ahmet Çakar: O halde A.Ç. ile, A.Ç. Ahmet Çakar'ın açılımı biliyorsunuz, A.Ç ile atış poligonunda genç bir adam "Derby" diye attı. O halde Derby ile geri dönüşü olmayan bir yola girelim mi?
Yarışmacı: Girelim Hocam.
Ahmet Çakar: Girdik bile. Bakıyoruz. 12. sorunun cevabı... Maalesef Londra. Yıl 1825. İngiltere topraklarındayız. Dün gibi hatırlıyorum. Soğuk bir ilkbahar günü, yıl 1825. İlk hayatımdayım. Bundan önceki ilk yaşamımdayım. Londra sokaklarında su satıyorum. Karşılığında ekmek alıyorum. Bir baktım birileri tuhaf giysilerle yürüyorlar. Böyle ayaklarının altına böyle sivri sivri bir şeyler takmışlar. "Hayrola?" dedim, "Ne oluyor?". Dediler ki koşacağız. "Nerede?" dedim. "Şu arka sokağın orda bi geniş alan var". Koştular. Biz akşamları o sahada futbol oynardık. Olay Londra'da oldu.
0 comments