Yok ben bunu anlamıyorum, Galatasaray kötü oynuyor deniyor her tarafta.. Ben mi çok taraflı bakıyorum anlamıyorum ama Galatasaray'ın dünkü oynanan maçtaki görüntüsü için kimse bana kötü diyemez.
Galatasaray maça gene 5. dakikada bulduğu golle başladı. Goldeki defans hatası büyük ama şunu gözden kaçırmamak lazım: Baros topu daha iyi kesebilseydi Kewell arkada boştu ya da top direk Elano'ya gelecekti. Yaniher türlü tehlikeli bir ataktı Galatasaray adına. Bu golden sonra Galatasaray biraz geri çekildi. Pas yaparak rakibin golden sonra üstüne gelme gazını almak için. Ve bunu başardı da. Yapılan paslarla, sahayı parsellemekle Pao'ya boş bir alan bırakmadılar. İstedikleri zaman tempoyu attırdılar istedikleri zaman düşürdüler. Kendini sıkmadan oynadı Galatasaray.. Bu arada pozisyonda buldu çok güzel bir paslaşmayla(Milan Baros'un abuk subuk vurduğu karşı karşıya pozisyonu. Kaçan pozisyonlar hep Galatasaray'ındı. Pao'nun tek tehlikeli atağı olarak Leo Franco'nun topu topuğuyla önüne aldığı pozisyonu gösterebilirim sadece ki zaten cümleden ne kadar tehlikeli olduğu anlaşılıyor atağın..
İkinci yarı başladığında muhteşem bir gol buldu Galatasaray. Mehmet Topal topu kaptı ve Elano'ya verdi Elano süper bir pasla Milan Baros'a attı topu, Baros muhteşem biri çıkışıyla kaleciyle karşı karşıya kaldı ve onu geçip boş kaleye attı topu. Tam 2 pasta gole gitti Galatasaray, Avrupa'nın devlerinin gerektiğinde yaptığı gibi...
2. golden sonra Pao'nun ilk tehlikeli atağı geldi ve top az farkla dışarı çıktı. Ve o atağın dönüşünde bana göre gecenin tek şanslı golü geldi Elano'nun frikiğiyle. bu dakikadan sonra Galatasaray kötü oynamaya başladı çünkü oyun disiplini kaybetti. Pao atakları da bu dakikadan sonra başladı genelde Sabri'nin olduğu kanattan geldiler. Yediğimiz gol oyun disiplinini ne kadar kaybettiğimizin bir göstergesi zaten. 2 defansın ortasına atılan top, Uğur'un ve Hakan Balta'nın ofsayt diye durup zaman kaybetmeleri golü getirdi Pao'ya. Bu golden sonra gene oyun disiplinini sağladılar bizimkiler ve verdikleri tek pozisyon bir kafa vuruşuydu sadece. Pas yaparak rakibi oyaladılar, gerektiğinde ileri çıktılar. Gene pozisyona girdiler (Gene Baros'un 4 tane defans oyuncusunu peşine takarak ceza sahasına girince çektiği şut).
Görüntü itibariyle ağır bir tempoyla oynuyor gözüktüğünden kötü oynadı sanılıyor aslında Galatasaray. Halbuki istediğinde pozisyona giren, tempoyu kendi keyfine göre ayarlayan taraftı Galatasaray. Salı günkü Beşiktaş - Manchester maçındaki Manchester'dan ne farkı vardı Galatasaray'ın? Erken gelen golün etkisiyle seplasmanda rakibin oynatmayıp isteyince pozisyon bulup gol attı bu takım. Kötü değillerdi sadece temposuz gözüktü maç. Maçın hiçbir dakikasında takımdan şüphe duymadım bu maçı aldık dedim hep geçen senelerde 2-0 önde bile olsak diken üstünde maçı izlememe rağmen çok rahattım ben.
Ama hala Galatasaray ciddi bir rakiple karşılaşmadı denir, denecek.. Kardeşim gelene 3 gidene 3 ... ELbette bir gün yenilecek bu takım ve yenileceği maçın abuk subuk bir maç olacağını düşünüyorum (misal pazartesi günkü Kasımpaşa maçı).. O zaman ahahaha tekerleri patladı , buraya kadarmış işte hani Frank Rijkaard, Elano, Keita, Baros, Arda denecek, densin ben bu takıma sonuna kadar güveniyorum...
Ezeli rakibimizin maçına gelince en güzel analiz sabah kendisi de fanatik Fenerbahçeli olan Nihat Sırdar'ın programında geldi: "Fenerbahçeyi Avrupa Ligi'ne koymuşlar, Ahhh Turkcell Süper Lig demiş.." Başka birşey demeye gerek yok..
Unutmadan sahanın durmadan yağan yağmurdan çok ağır olduğunu biliyor muydunuz? Temponun düşük olmasının bir nedeni sanki birazda bu olabilir gibi di mi?
Labels:
Galatasaray,
pardaillan
0
comments