Türk futbol tarihinin belki de en başarılı olmuş takımı, Mustafa Denizlinin Galatasarayını tabi ki hiç hatırlamıyorum. 4 yaşındaydım.
Galatasaraya Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı final oynatan Denizliyi ilk değerlendrme fırsatım 96-2000 arası milli takımı çalıştırdığı dönemde oldu.
Daha o zamandan hiç tutmadım, hep eleştirdim. 2000 Avrupa Şampiyonasında Milli takıma o zamana kadar en başarılı derecesini kazandırmasına rağmen fikrimi hiç değiştirmedim.Fenerbahçeyi çalıştırdığı dönemde de hep eleştirdim. Galatasaraylı olmam nedeniyle ne kadar objektif oldum bilemiyorum ama oynattığı futbolu aklım hiç almadı. Cruyff'un söylediği "Futbol basit bir oyundur. Zor olan da basit oynamaktır." sözünü hiç duymadı sanırım. veya duydu da basit oynamak zormuş, hiç bulaşmayayım dedi. Hep karmaşık olanın, sürpriz olanın peşinde koştu, koşmaya da devam ediyor. Modern futbolun gereklerinin hiçbirini yapmıyor.
Eli yüzü düzgün bir takım kurmak gibi bir derdi hiç yok.
Bu sezon çıkardığı kadrolara baktığınızda futboldan anlayan hiç kimsenin Denizliyi anlaması mümkün değil. Zaten Rijkaardın maçtan sonra yaptığı, "Beşiktaşın böyle bir kadroyla çıkmasına şaşırdık" açıklaması da bu tahminimi doğruluyor. Türk futbolunu ve futbolcusunu 2 ayda çözen adam Denizliyi hiç çözememiş.
Mustafa Denizli hakkında söyleyebileceğim daha fazla bişi yok aslında. Çünkü ne yaptığını gerçekten anlayamıyorum. Yarın da anlayamayacağım.
Gelelim asıl zurnanın zırt dediği yere...
Bu kadar eleştirdiğim Beşiktaş yere göğe sığdırılamayan Galatasarayı nasıl oldu da 4üncü ve 65inci dakkalar arasında oyun olarak ezdi? Onu da yemek yiyip öyle yazıcam. Annem çağırıyo.
Labels:
besiktas,
mustafa denizli
0 comments:
Yorum Gönder