Filmin sonunu herkes bilir.
Anadolu'nun saf delikanlısı Bilo, Maho'nun şirketini ele geçirir ve istediği gibi at koşturmaya başlar.
Bizim Bülent de Galatasaray'ı kendi oyuncağı zannetti ve küçük kaprislerine alet etmeye başladı.
Lincoln olmadan bu takımın şampiyon olma ihtimali sıfır.
Ayrıca ne yaptı Lincoln? Oyundan çıkarken tepki veren milyon tane adam var. 30 yaşına kadar kimse adam edemedi de Bülent mi adam edcek Lincoln'ü?
Haa.. Takıma süper top oynatıyorsundur da bu kaprisleri anlarım.
Bülent geldiği günden beri tek maç dahi top oynamadı Galatasaray.
O zaman günahı neydi Skibbe'nin?
Hamburg maçı 2-2 olunca, Lincoln oyundan çıkarken "Şampiyonluğu da verdi" demiştim. Eskişehir maçından önce oynatmayacağını öğrenince o maçtan da umudumu kestim.
Önümüzdeki seneye bakıcaz dicem ama bu yönetim anlayışıyla uzun süre dükkanları kapadı Galatasaray...
Labels:
can,
futbol,
Galatasaray
4 comments:
Cancığım,
Yaptığın yorumlara katılıyorum ama bülent korkmazın durumuyla banker biloyu ne alaka onu anlamadım a.k.
spartaküscüüm,
hani banker bilo da sirketi kendinin yapip istedigi gibi her seyi degistiriyo ya, bizim bilo da gassarayi babasinin mali saniyo kendi sikinin tassaginin keyfine gore adam seciyo.
ha dersen ki zorlama olmus benzetme, elestirilere acigim daha yolun basindayiz yazarligin.
Cancığım,
Şimdi banker bilo hikayesine genel olarak bakarsak, filmde ki esas mağdur biloydu. Zaten film boyunca bilonun köylüsü maho tarafından nasıl dolandırıldığı fln anlatılıyordu. Ama sen dersen ki galatasarayda zamanında bülenti dolandırdı kulüpten siktirip etti diye, o zaman yaptığın benzetme daha mantıklı olabilir.
spartaküscüüüm,
dikkat edersen, yazimin basinda da belirttigim gibi, benzetmem sadece filmin sonuyla ilgili.
Yorum Gönder