Sezon basindan beri fenerbahceyi bi turlu 90 dk seyretmek nasip olmamisti. Gecen maclarda duydugum kulaktan dolmalarin ne derece dogru oldugunu acikcasi cok merak ediordum. Sakin kafayla, tadini cikara cikara maci izleyebilmek icin, once bi 6 saat uyudum. Uyudum, uyandim, iftar masasina oturdum. 8 kofte, 7 dilimde pastirma yiyip kalktim. Macin baslama dudugu duyuldugu an ben coktan uykumu almis, karnimi doyurmus, zorlu bir 90 dkya hazir ve nazir sekilde kanepede yerimi almistim bile. Bir elimde kumanda, bir elimde tespih, gobegimde incebelli cay bardaginin yaydigi tatli iliklik, cok guzel bir ruh hali icersindeydimki taa mac baslayana kadar.
Macin basini, kendisini, sonunu, hepsini bir arada mi, yoksa tek tek mi yorumlamak mi lazim bilemiyorum. Ama istiklal marsini isliklamakla, fol yok yumurta yokken sahaya bilumum nesne yagdirmanin, cikista coluk cocuk polisle catismanin boktan bi bagi vardir herhalde. Neyse oncelikle fenerbahce'yle ilgili notlarimi yazmak istiyorum (usta isi yorumlarim icin sabirsizlandiginizin farkindayim).
Genel olarak gecen seneye gore daha derli toplu, daha istekli, daha tempolu bi fener vardi sahada. Golu erken ve de pis bi sekilde yemelerine ragmen, fazla bocalamadan isi toparladilar. Her nekadar oyun zirt pirt durduysada ilk gol ve bazi pozisyonlardaki seri paslasmalar ilerisi icin umit vericiydi. Aslinda saha kotuydu, rakip okuzdu, ligin basiydi gibi bircok sebepten pekte soylenecek birsey yok.
Teker teker oyunculara bakarsak, en cok aksayan yer Lugano ve Bilica'nin olusturdugu arka ikiliydi. Lugano acik bi sekilde fiziksel olarak hazir degil. Vucut olarak cok hamdi ve hamle zamanlamalari, acilari acisindan da genel olarak hataliydi. Ama sonucta onun ilaci belli antreman ve mac yapacak. Gelgelelim, Bilica tam bi salatalik cikti diyebilirim. Karsisina hangi zenci gelse maymun etti bunu, ne pozisyon alabildi, ne adam tutabildi, bide ustune osuruk osuruk calimlar yedi durdu. Bide iyi top kullaniyor fln diyorlardi, buyuk yalanmis gercekten. Yabanci kontenjanini bole carcur etmektense, Lugano-Onder ikilisi cok daha mantikli gorunuyor bana. Carlos en iyimser yorumla idare etti ama macta hic yoktu, ileriki maclarda da olmasini beklemiyorum acikcasi. Aksine Gokhan sagbekte kelimenin tam anlamiyla mukemmeldi. Gecen seneden cok daha iyi gordum kendisini, daha iyi pozisyon alan, daha iyi kafa toplarina cikan, ikili mucadelelerde daha guclu bir Gokhan vardi sahada. Ayrica ileri cikislari da daha dengeli ve etkiliydi, bi ileri bi geri deli dana gibi kosturmaktan, gereksiz calim salvolarinda kurtulmus bir gorunumdeydi.
Orta sahada emre bu sezon dedikleri kadar varmis bunu gordum. Hem isirgan ve savasci, hemde creative bir portre cizdi.(portre cizmek ne ya?) Arkasinda oynayan Christian ise cok dar bir bolgeyle kendini kisitladi, o bolgeyi biraz daha genisletirse yeni orumcek olmaya adaydir. Santos en merak ettigim adamlardan biriydi, topu kullanisindan, paslarindan gayet teknik, akilli bir oyuncu oldugu belli olsada fizik olarakta tam tersi cok direncsizdi. Ikili mucadeleden de, dribblingten de kacan bi yapisi var. Hakemde bugun yarrak olunca, ikinci yarinin son 30 dakkasinda alenen yildi cocuk. Sagda Kazim ise klasik otistik gorunumundeydi, oyun icinde devamlilik desen yok, savunmaya yardim da asgari duzeyde ama hizli ve gucluydu. Toplarada hasbelkader sert vurdugu icin her an tehlike arz ediyor ama hep yavsak tam yavsak a.k. Devamli guluyo, devamli bise anlatiyo, o eller kollar hic durmuyor ztn, bir garip ademoglu buda, boyle kabullenmek lazim demekki. Ama topuz veya ozer kesebilirse, itirazim olmaz acikcasi.
Ileride Semih, buaksam hem kendi icin, hem de guiza icin defansla bogustu, orta sahaya kadar geldi top aldi, sag kanada cokta iyi toplar dagitti . Yalniz, soldan carlos hic bindirme yapmayinca, zaman zaman kitlendi, geriye donmek zorunda kaldi yada topu ezdi. Bir gol atti, bi tanesi direkten dondu. Obur golcumuz okcu ise maca turistik modda basladi, ilk yari hic ortalarda gozukmedi, ikinci yari ne zamanki mac kopmaya basladi, o da sahneye ufak ufak cikmaya basladi ama hala ve israrla yetersiz kaliyor. Yalniz okcuyla ilgili bir ilginc notta ozer'le yasadiklari uyumsuzluktu, kisa zamanda bu kadar anlasmazlik cok enteresandi bence.
Diyarbakirspor'a gelecek olursak cok net soyleyebilirim ki ileride oynayan iki zencileri disinda ne futbolcusuyla, ne de taraftariyla bu ligin takimi deiller. Takim olarak oyuna cok sert basladilar, hem Fenerbahce'yi hemde taraftarlari gerdiler. 10. dakkada 3 tane sari kartli oyuncu vardi sahada ama hakemde hiyaroglu hiyar ciktigindan o 3 karttan 2si fenereydi. Belki bilerek sert oynayip, gerginligi arttirip, seyirci baskisiyla rakibi sindermeye calistilar ama barut misali bekleyen seyirciyede istedikleri kivilcimi vermis oldular. Hakemde inanilmaz les yonetimiyle macin kontrolunu kaybettigi gibi macinda agzina tam anlamiyla sicti.
Egri oturup, dogru konusursak Fenerbahce, diyarbakir'in ne rakibi, nede dengi. Daha ligin 3. maciyken ortada dusmelik, kalmalikta bir durum yokken ne bu siddet ne bu celal diye sorarlar adama. Olay Turkiye'deki Kurt sorunun bir yansimasiysa, canli yayinlanan bir superlig maci, bir kendini ifade etme platformuysa, yasananlar bize bu sorunun taraflarindan birinin kendini hayvan gibi oraya buraya saldirmadan, coluk cocugun eline tas vermeden, siseye isiyip millete atmadan anlatamadigin, anlatmayi bilmediginin veya tercih etmediginin ispatidir. Bu kadar siktiri boktan bir macta, bu kadar olay cikiyorsa, isin garibi iki takim taraftarlari arasinda degilde olaylar diyarbakirlilar ve polis arasinda geciyorsa, herkesin sapkasini onune koyup dusunme vakti gelmistir. Bu ofke kime, neye diye. Herhangi bir futbol macini, gunluk hayati, derdi, tasayi soyutlayacak alelade bir spor olayini savas alanina cevirmekten baska bi bok bilmeyenler, tepki gostericem diye suursuz bir sekilde istiklal marsini isliklayanlar artik bi zahmet siktirip gitsinler bu memleketten. Devlet bizi dusurdu diye aglayip sizla, olay cikar. Devlet sizi zorla 1.lige cikarsin durup dururken yine olay cikar. Afedersiniz ama sikerler boyle askin izdirabini, siz okuzseniz ben sizden okuzum, siktirin gidin curuyun coplugunuzde amina kodumun orospu cocuklari.
Bununla alakali olarak futbol asla sadece futbol degildir diye diye iki kurusluk romantizm saticam derken futbolun icine sokmadiklari kavram kalmayan yavsak lumpenler, bu islerin basi hep sizsiniz ibneler.
Macin basini, kendisini, sonunu, hepsini bir arada mi, yoksa tek tek mi yorumlamak mi lazim bilemiyorum. Ama istiklal marsini isliklamakla, fol yok yumurta yokken sahaya bilumum nesne yagdirmanin, cikista coluk cocuk polisle catismanin boktan bi bagi vardir herhalde. Neyse oncelikle fenerbahce'yle ilgili notlarimi yazmak istiyorum (usta isi yorumlarim icin sabirsizlandiginizin farkindayim).
Genel olarak gecen seneye gore daha derli toplu, daha istekli, daha tempolu bi fener vardi sahada. Golu erken ve de pis bi sekilde yemelerine ragmen, fazla bocalamadan isi toparladilar. Her nekadar oyun zirt pirt durduysada ilk gol ve bazi pozisyonlardaki seri paslasmalar ilerisi icin umit vericiydi. Aslinda saha kotuydu, rakip okuzdu, ligin basiydi gibi bircok sebepten pekte soylenecek birsey yok.
Teker teker oyunculara bakarsak, en cok aksayan yer Lugano ve Bilica'nin olusturdugu arka ikiliydi. Lugano acik bi sekilde fiziksel olarak hazir degil. Vucut olarak cok hamdi ve hamle zamanlamalari, acilari acisindan da genel olarak hataliydi. Ama sonucta onun ilaci belli antreman ve mac yapacak. Gelgelelim, Bilica tam bi salatalik cikti diyebilirim. Karsisina hangi zenci gelse maymun etti bunu, ne pozisyon alabildi, ne adam tutabildi, bide ustune osuruk osuruk calimlar yedi durdu. Bide iyi top kullaniyor fln diyorlardi, buyuk yalanmis gercekten. Yabanci kontenjanini bole carcur etmektense, Lugano-Onder ikilisi cok daha mantikli gorunuyor bana. Carlos en iyimser yorumla idare etti ama macta hic yoktu, ileriki maclarda da olmasini beklemiyorum acikcasi. Aksine Gokhan sagbekte kelimenin tam anlamiyla mukemmeldi. Gecen seneden cok daha iyi gordum kendisini, daha iyi pozisyon alan, daha iyi kafa toplarina cikan, ikili mucadelelerde daha guclu bir Gokhan vardi sahada. Ayrica ileri cikislari da daha dengeli ve etkiliydi, bi ileri bi geri deli dana gibi kosturmaktan, gereksiz calim salvolarinda kurtulmus bir gorunumdeydi.
Orta sahada emre bu sezon dedikleri kadar varmis bunu gordum. Hem isirgan ve savasci, hemde creative bir portre cizdi.(portre cizmek ne ya?) Arkasinda oynayan Christian ise cok dar bir bolgeyle kendini kisitladi, o bolgeyi biraz daha genisletirse yeni orumcek olmaya adaydir. Santos en merak ettigim adamlardan biriydi, topu kullanisindan, paslarindan gayet teknik, akilli bir oyuncu oldugu belli olsada fizik olarakta tam tersi cok direncsizdi. Ikili mucadeleden de, dribblingten de kacan bi yapisi var. Hakemde bugun yarrak olunca, ikinci yarinin son 30 dakkasinda alenen yildi cocuk. Sagda Kazim ise klasik otistik gorunumundeydi, oyun icinde devamlilik desen yok, savunmaya yardim da asgari duzeyde ama hizli ve gucluydu. Toplarada hasbelkader sert vurdugu icin her an tehlike arz ediyor ama hep yavsak tam yavsak a.k. Devamli guluyo, devamli bise anlatiyo, o eller kollar hic durmuyor ztn, bir garip ademoglu buda, boyle kabullenmek lazim demekki. Ama topuz veya ozer kesebilirse, itirazim olmaz acikcasi.
Ileride Semih, buaksam hem kendi icin, hem de guiza icin defansla bogustu, orta sahaya kadar geldi top aldi, sag kanada cokta iyi toplar dagitti . Yalniz, soldan carlos hic bindirme yapmayinca, zaman zaman kitlendi, geriye donmek zorunda kaldi yada topu ezdi. Bir gol atti, bi tanesi direkten dondu. Obur golcumuz okcu ise maca turistik modda basladi, ilk yari hic ortalarda gozukmedi, ikinci yari ne zamanki mac kopmaya basladi, o da sahneye ufak ufak cikmaya basladi ama hala ve israrla yetersiz kaliyor. Yalniz okcuyla ilgili bir ilginc notta ozer'le yasadiklari uyumsuzluktu, kisa zamanda bu kadar anlasmazlik cok enteresandi bence.
Diyarbakirspor'a gelecek olursak cok net soyleyebilirim ki ileride oynayan iki zencileri disinda ne futbolcusuyla, ne de taraftariyla bu ligin takimi deiller. Takim olarak oyuna cok sert basladilar, hem Fenerbahce'yi hemde taraftarlari gerdiler. 10. dakkada 3 tane sari kartli oyuncu vardi sahada ama hakemde hiyaroglu hiyar ciktigindan o 3 karttan 2si fenereydi. Belki bilerek sert oynayip, gerginligi arttirip, seyirci baskisiyla rakibi sindermeye calistilar ama barut misali bekleyen seyirciyede istedikleri kivilcimi vermis oldular. Hakemde inanilmaz les yonetimiyle macin kontrolunu kaybettigi gibi macinda agzina tam anlamiyla sicti.
Egri oturup, dogru konusursak Fenerbahce, diyarbakir'in ne rakibi, nede dengi. Daha ligin 3. maciyken ortada dusmelik, kalmalikta bir durum yokken ne bu siddet ne bu celal diye sorarlar adama. Olay Turkiye'deki Kurt sorunun bir yansimasiysa, canli yayinlanan bir superlig maci, bir kendini ifade etme platformuysa, yasananlar bize bu sorunun taraflarindan birinin kendini hayvan gibi oraya buraya saldirmadan, coluk cocugun eline tas vermeden, siseye isiyip millete atmadan anlatamadigin, anlatmayi bilmediginin veya tercih etmediginin ispatidir. Bu kadar siktiri boktan bir macta, bu kadar olay cikiyorsa, isin garibi iki takim taraftarlari arasinda degilde olaylar diyarbakirlilar ve polis arasinda geciyorsa, herkesin sapkasini onune koyup dusunme vakti gelmistir. Bu ofke kime, neye diye. Herhangi bir futbol macini, gunluk hayati, derdi, tasayi soyutlayacak alelade bir spor olayini savas alanina cevirmekten baska bi bok bilmeyenler, tepki gostericem diye suursuz bir sekilde istiklal marsini isliklayanlar artik bi zahmet siktirip gitsinler bu memleketten. Devlet bizi dusurdu diye aglayip sizla, olay cikar. Devlet sizi zorla 1.lige cikarsin durup dururken yine olay cikar. Afedersiniz ama sikerler boyle askin izdirabini, siz okuzseniz ben sizden okuzum, siktirin gidin curuyun coplugunuzde amina kodumun orospu cocuklari.
Bununla alakali olarak futbol asla sadece futbol degildir diye diye iki kurusluk romantizm saticam derken futbolun icine sokmadiklari kavram kalmayan yavsak lumpenler, bu islerin basi hep sizsiniz ibneler.
Labels:
Diyarbakirspor,
Fenerbahçe,
hadi hayirli traslar,
MM,
super lig
1 comments:
Yorum Gönder